“Şunu yıllar önce bilseydim, hayatım çok farklı olurdu…” dediğim onlarca derin uykumdan sarsarcasına uyandıran deneyim yaşamışınızdır siz de benim gibi. Çocukken sürekli gelecekteki halime mektuplar yazardım, şimdi de bir değişiklik yapıp geçmişteki halime yazayım dedim. Nasıl olsa geçmişte, gelecekte ŞİMDİ’de yaşanıyor madem. En azından aynı yoldan yürüyecek olanlara bir sırt sıvazlama, benzerlerini yaşayan maceraperestlere de selam olsun…
Bu benim sıralamam olup; önem değil, yara acısı büyüklüğüne istinaden yazılmıştır. İyi ki yaşanmıştır, beni büyütmüş ve yaralarımı sarıp, gücümü elime almaya her gün biraz daha yaklaştırmıştır.
20’li yaşlarda bilseydim, oldukça işime yarayacak olan alet edevat, takım çantası demirbaşları:
- Bir ilişkin olmasını takıntı haline getirip, hayatında biri olmadan tam olamayacağın ilüzyonundan çık! Önce kendi içinde tam, değerli ve yeterli olduğun duygusunu üzerinde çalışırsan, aşağıdaki maddeleri okumana bile gerek kalmaz.
- Hem daha kendini bile tanımadan başkasını tanımak da nerden çıktı? Kendinle olan ilişkin üzerinde çalış, başkasıyla bir ilişkiye başlamadan önce. Gölgelerinle barış, yeteneklerini keşfet ve parlat. Nelerden hoşlanıyorsun, nelerin hayatında olmasını istemiyorsun? Sen kendini bulunca, inan aşk da seni bulucak devamında.
- Kimse içindeki boşluğu dolduramaz senden başka. Ne alışveriş, ne arkadaşlar, ne kariyer, ne de bir flört… Kaynağına in, kendini dinle. Nedir saklamaya çalıştığın bitmeyen hüznün sebebi? Kimleri sözüm ona affetmeye direnip, aslında sadece kendi canını acıtıyorsun? İçindeki huzursuzluğun sebebi bul, anla, acını hafiflet ve yoluna devam et…
- Alışveriş demişken 😊, her ay kazancının en az 10%’unu önce kenara koy, sonra harcamalarını yap. Birikim harcamalardan sonra olmaz. Önce yatırım, sonra alışveriş, anladın sen 😊 Birbirinden bağımsız en az iki gelir kaynağı yarat ve bütün yatırımını kendi gelişimin üzerine yap. Çünkü asıl sermayen sensin !
- Kendini düşündüğün kadar sevmediğini ve değer vermediğine uyan! Önce kendinle barış ilan et, hayat senle var…
- Değer görmediğin işte, eşte, sevgili de ya da ortamda değerli saniyelerini harcama. Ama kimseyi suçlamayıp, sen kendine hak ettiğine inandığın değeri vermediğin için kimseden de göremediğinin farkında ol. Dış hayatın, içindeki senin yansıması, aynası…
- Hayatındaki toksik kişilere karşı uyanık ol – ailen bile olsa- ve hayat enerjinden çalmalarına izin verme. Benzin biterse, yola istediğin hız ve kalitede devam edemezsin !
- Drama yapmadan vedalaşmayı öğren. Yolculuğuna eşlik eden ama artık sana hizmet etmeyenlerin bitmesine, hayatından çıkmasına ve yerine daha iyi ve yenilerinin gelmesine izin ver. İstemediğin şeylere HAYIR demeyi öğren, HAYIR cevabını alınca giden kişi zaten gidecektir, vakit kaybından kendini kurtardığını fark et.
- Bırak artık şu korkularını bir kenara, ne olacaksa olsun hodri meydan! Korkularının inadına inadına üzerine git, yeni dünyalar keşfet, kendini her türlü deneyime aç. Hata yapmaktan korkma ! Sana yolu gösteren ve yoldayken güçlenmeni sağlayan en iyi ücretsiz rehber olduklarına uyan, kıymetlerini bil, alman gereken dersi alıp yoluna devam et.
- Şikayet etmeyi, söylenmeyi ve faydası olmayan ağır şekilde eleştirmeyi bırak. En çok da kendini. Kendine şefkat göster !
- Senin dışındaki dünyayı suçlamayı bırak. İçinde hangi fırtınalar kopuyorsa, dışarıda hayatına da bu yansıyacaktır. Önce içindeki savaşları fark et ve başına gelen her şeyin sorumluluğunu al.
- Bol bol seyahat et, yeni dünyaları keşfet. Zenginliklerle buluşup, dahasının olduğu ihtimaller dünyasının büyüsüne izin ver. Bir şeyler içinde kalacağına, onların içinden geç, tadına bak, tecrübe et konfor alanına kendini hapsetmeden.
Ve son olarak yol uzun, aceleye, telaşa ve gelecek kaygısına gerek yok. Kontrol edemediklerinle barış, akışta olmanın ve hayatla dans etmenin tadını çıkarmayı da unutma. İstediğin hızda ilerleyeyip, bazen gerekirse molalarda verip, keyfini çıkarmayı da unutma bu kendini keşfetme ve sonunda gerçek senle buluşma yolculuğunun. Uppss sonunu söyleyerek, spoiler vermiş oldum sanki 😊