Tam yere eğilirken “Dur eğilmeyeyim hamileyim.” derken buldum kendimi doğumdan iki ay sonra. Birşeylere uzanırken de “Bunu hamileler yemez. Ben almayayım.” derken. E kolay değil dokuz ay boyunca bedenimi yuva yaptım miniğime ve sonra pat diye onbeş dakika içinde hamile değildim. Evet bedenen onbeş dakikada değişti her şey ama ruhum ve zihnim yaklaşık bir yıl süren yolculuktan hemen dönemedi eve. Bedenin ve zihnin aynı anda, aynı yerde, aynı hızda olamadığını anladım ben bu süreçte. Nasıl ki bazen fiziken bir yerdesindir ama aklın ve ruhun bambaşka deryaları dolaşıyordur. Ve nasıl ki bedenin bir sirkadiyen ritmi varsa, ruh ve zihnin de kendi ritmi varmış almış başını giden. Beden halay başı iken, ruh ve zihin arka sıralarda ayak hareketlerini kesinlikle tutturamayan tecrübesiz halay katılımcı sanki. Ama olsun, herkes ve her şey aynı zamanda uyanamayabilir bazı durumlara. Herkesin ayılma süresi ve şekli farklı ama değil mi? Aynı sayfada buluşacağız şarkıda da söylediği gibi elbet bir gün.Bedenimle ortak payda ve yerde buluşmak üzere benimle oyum oynayan zihnime ve ruhuma selam eder, hazır olduklarında aramızda beklediğimizi arz ederim.